22 Temmuz 2002 Pazartesi

Yalnızlık

Yalnızlığı yaşamak zor bir başına. sadece kendi nefesini hissetmek teninde... yelkovanla akrebin anlamsız tıkırtıları, bozuk bir musluktan akan bir damla, ve kendi ayak seslerini duymak boş odanda. yalnızlık zor bir başınaysa... gözlerinin çakılı kaldığı duvar, ayağını bastığın beton gibi yastığın. sadece beynindekiler var yanında.duyguların, düşüncelerin, vazgeçemediklerin, hayallerin ve geçmiş birkaç günün, belki haftanın, belki de yılların anıları var yanında...
Zor olanı da bu ya. aklında silemediğin kişilerin oluşu. yalnızlığını dahada çekilmez hale getirende bu ya... düşünüpte var sayamadığın kişilerle, anılarla yaşamak. ayrılıklar, vedalar, son'lar o kadar zor değil aslında; en zoru anılarla yaşamak. kahrolası düşüncelerle meydan okumak kahrolası yalnızlığa. silememek, vazgeçememek zor. bomoboş odanda gidip gelirken uzun, mağrur kış gecelerinde; sadece kendi gölgeni görmek duvarlarda zor...

Arasıra bir telefon çalmalı, "nasılsın?" demeli biri. "günaydın" "iyi akşamlar" diyecek biri olmalı. bir sahil kahvesinde bir kahve içecek birileri olmalı.

Yalnızlığınıda paylaşacak birileri olmalı...