28 Nisan 2008 Pazartesi

Çocuklukla Büyür Yalnızlık

Ve acılarımın boğazını en derin yerlerinden kesiyorum, ümitlerim iplere bağlı, darağacı yolcusu, hayatın bir bölümü anlamsız geliyor, bir diğer bölümü zaten ulaşma sınırımın eşiğinden çok uzak, Merkezkaç etkisiyle sallanıyorum bozuk bir metronomun eşliğinde, dünyalar taşıyorum gözkapaklarımın ardında, bilinmez uğruna yaptığım onca savaştan namaglûp çıkıp, kendi yansımama kurban gidiyor gözü yaşlı çocukluğum,

Bazı çocuklara sokak yasaklanmıştır, tek perdelik sahnelerde oynarlar bütün yalnızlıkları ses telleri ürkek bir tondan konuşur, bakışları acımasızdır hayata karşı, sırtından hançerler eksik olmaz, böyle çocuklar görüldüğü yerde vurulmalı acıları dindirilmelidir. Hayat bazen çok insaflı davranır, gözlerine karanlık verir, bedenleri hissetmez olur, boşa geçen yaşamlar yaşanır 4 duvar aralarında. Böyle çocuklar görüldüğü yerde yok edilmelidir, hayata bir darbe indirilmesi gerekmektedir aslında.

Zaman bir üvey evlattan öteye gidemez, gözü yaşlı düşüşlerde. Alınganlık yapar, hiçe sayar bütün vedaları. Çocukların tırnakları hiçbir zaman uzayamaz ama nedense kafa derileri hep yaralıdır, saç dipleri hep kanar, bilinçsizce kesilir hep saçları. Okumayı erken öğrenirler, sokakların haritası doğuştan avuçlarına kazınmıştır. Veda'sız cümleler kuramazlar, en yakın dostları her zaman, arkasını kollar, bir hançerde onlar fırlatır.

Sevmeyi bilemez bu çocuklar, aşkı hiç tatmamışlardır, kendi dünyaları vardır. Kendi kavramları, kendi kuralları, aşkı uğruna ölmek olarak algılayıp, bedenleri delik deşik olana kadar kurşunlara doğru yürümeyi adet edinmiştir. Böyle çocukların kalplerini sökmek gerekir, yoksa durdurulmaları güçtür. Kafatasları amaçsız kurşunların hedef tahtası olarak kullanılır yüksek binalarda. Eğlenmek için dalga geçmek gerekir, küçük yaşta savunmasızdırlar ama bitmek bilmeyen bir enerjileri vardır, önce bunu kırmak gerekir. Kalpleri her zaman en zayıf noktalarıdır, ihanete karşı çok savunmasızdırlar, yalan hiçbir zaman onların oyunu olamamıştır. Hançerleri de kullanmayı beceremezler, korktuklarında duvarlara sığınırlar, hiçbir canlı gözyaşlarını göremeyecek kadar uzun ömürlü olmamıştır, onların ruhlarında. Böyle çocukların toplumdan sürülmesi gerekmektedir.

Nefes almaya çok önem verirler, sıcağı hiçbir zaman sevememişlerdir. Soğuk her zaman güzeldir onlar için. Alevleri izlemeyi çok severler, birçok kez ateşle oynarken tenlerini yakmışlardır, acı anlamsız bir eğlencedir. Eğlencelerini de ellerinden almak gerekir, uğraşılması zor canlılardır.

İlk görüldükleri yerde vurulmaları, toplumdan sürülmeleri ve ihanetle ödüllendirilmeleri gerekmektedir, inançlarıyla oynamakta güzel bir yöntemdir.

Kendi yazıtlarımda birçok kez rol aldım, birçoğunda acı denizinde, hüzne doğru kulaçlar attım, durmak her zaman boğulmakla eşdeğerdi benim için, içimden geldiği gibi yazdım, yazdığım gibi yaşadım, hiçbir zaman anlam verilemedi satırlarımın derinliğine, gitmek amaçsız bir oyundu benim için, bu satırları neden mi yazıyorum, hiçbir fikrim yok ve bu sayfanın da sonu geliyor, gitmek farz oluyor artık..

Serco

Gülümse küçük çocuk...